TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alevi vatandaşların Başakşehir Hacı Bektaş-ı Veli Cemevi’nde verdiği Hızır lokmasına ortak oldu. “Bu yolda, bu yolculukta sizlerle bir olmak ve birlikte olmak, sizlerden aldığı güçle haksızlığa karşı cesaretini en üst seviyede tutan, adaletin tesisi için, haksızlığa uğrayan insanların hakkını savunmak için, elinden geleni ardına koymayacak, hukuk ölçüsünde insanlarımızın hakkını korumak ve savunmak için mücadele edecek de bir karaktere sahibiz” diyen İmamoğlu, konuşmasını, “Bu kutlu dönemde tutulan tüm oruçların, paylaşılan birlik lokmalarının ve Hızır cemlerinde edilen tüm duaların Hak katında kabul olmasını diliyorum. Ülkemize huzurun ve barışın gelmesini diliyorum. Ülkemizde, bolluğun ve bereketin olmasını diliyorum. Birliğin ve beraberliğin olmasını diliyorum. Memleketimize ayrılığı, insanları birbirine ters düşüren duygu ve düşüncelerin memleketimizin içinden sökülüp, atılıp, uzaklaşmasını diliyorum. Cümle insanların, insanlığın sözcüsü, bekçisi ve yardımcısı Hızır olsun” dualarıyla tamamladı.
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alevi vatandaşların Başakşehir Kavaklı Mahallesi’ndeki Hacı Bektaş-ı Veli Cemevi’nde verdiği Hızır lokmasına ortak oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer, CHP Parti Meclisi üyeleri Baki Aydöner, Mahir Yüksel, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çankaya ve DEM Parti İstanbul milletvekili Celal Fırat’ın eşlik ettiği İmamoğlu, cemevi girişinde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Zorlukla da olsa cemevine giren İmamoğlu, yaklaşık 1000 kişinin katıldığı Hızır lokması dağıtımı öncesinde bir konuşma yaptı.
“’YETİŞ YA HIZIR’ DİYENLERİN YETİŞENİDİR HIZIR”
“Hızır, zor anında imdadına yetişen, yol gösteren ve bolluğun, bereketin, müjdecisi olan bir nefes ve bir umuttur” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hepimizin yoldaşı Hızır, Alevi toplumunda sır olmuş erenlerden. Ve o, gönüllerde yaşar. İyiliğin, dayanışmanın, paylaşmanın temsilcisidir. Hızır, yol göstericidir. Doğru yolu gösterir. Çaresizlerin çaresi, ‘Yetiş ya Hızır’ diyenlerin yetişenidir Hızır. Bizler biliriz ki, mutlaka dara düşenin yanında biter, yolda kalanın yolunu açar ve mazluma el uzatır Hızır. Hızır inancı, aynı zamanda doğanın uyanışının, baharının gelişinin de müjdecisi olur. Hızır orucunun hemen ardından, 20 Şubat’ta, tam da ilk cemrenin düştüğü an itibariyle, doğanın yeniden dirilişini simgeler ve bize müjdeler. Doğayla, yaşamla, insanla, hakikatle, paylaşmakla, umutla bu kadar özdeş olması; içinde bulunduğumuz bu çok zor zamanlarda, hepimizin içine umut bırakır, hepimizin önüne ışık tutar. İşte Hızır, onun için hepimiz için önemli ve anlamlıdır. Hızır inancının en yoğun şekliyle, en özel şekliyle karşılık bulduğu bu coğrafyada yaşamak çok değerli. Ona bu kadar gönülden bağlı, bu inancın öğretilerini adeta bir yaşam felsefesine dönüştürmüş olan siz özellikle Alevi yurttaşlarımızın ve canlarımızın varlığı da hepimiz için barış adına, kardeşlik adına, huzur adına çok büyük bir ferahlıktır, umuttur. İyi ki varsınız kıymetli canlar.”
“CEMEVLERİNE YAPACAĞIMIZ HİZMETLER ALEVİ YURTTAŞLARIMIZIN ANASININ AK SÜTÜ KADAR HELAL”
“Bu cennet vatanımızda, bu güzel ülkemizde; özgürlüğün, bağımsızlığın özellikle demokrasinin elçisi olmuştur Alevi yurttaşlarımız. Ve bu manada, doğru ve hak yoluna mücadele eden kim var ise de eli onun omzunda olmuştur. Duası sırtını sıvazlamıştır. Gönlü onun gönlüyle bir olmuştur. Bunu da biliyorum. O bakımdan bugüne kadar Alevi yurttaşlarımızın bir kısım haklı taleplerinin karşılık görmemesi ve özellikle şunu ifade edeyim ki, Alevi vatandaşlarımızın inancına, yaşamına, onların taleplerine dönük, cemevlerine dönük yapacağımız hizmetlerin kamu adına, bütün Alevi yurttaşlarımızın anasının ak sütü kadar helal olduğunu buradan ifade etmek isterim. Şunu bilin; hiçbir kamu kuruluşunun, hiçbir kamu yöneticisinin, adı belediye başkanı olsun, adı milletvekili olsun, adı bakan olsun, adı Cumhurbaşkanı olsun, size vermiş olduğu hizmetlerin hakkınız olduğunu unutmayın. Verilmemiş olan hizmetlerin de aslında yapılmış bir haksızlık olduğunu bilin. Ama biz bütün eksiklikleri, bütün bu sıkıntıları gidermekte kararlı bir ekibiz. O bakımdan gerçekten kamunun size sunmuş olduğu bütün imkânlar, ananızın ak sütü kadar helaldir. Bunu lütfen bilmenizi isterim.”
“ALEVİ YURTTAŞLARIMIZIN HER ORTAMINDA ONLARLA BİR OLMAYA, BİRLİKTE OLMAYA DEVAM EDİYORUZ”
“Biz, eşit yurttaşlık ilkesiyle; inancına, diline, etnik kökenine bakmaksızın, her vatandaşımıza eşit hizmeti sağlama konusunda sorumlu yöneticiler olma duygusuyla hareket ettik, etmeye devam ediyoruz. İstanbul’umuzda ilk kez, kapsayıcı bir biçimde, 110 cemevimizin tamamıyla irtibat kurmuş, onlarla dayanışma içinde olmuş ve daha da bunu geliştirerek olmaya devam edecek olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yiz. Her türlü bakım, tamirat, onarım hususunda elimizden gelen, bütçemizin el verdiği bütün destekleri sunma gayretindeyiz. Bu anlamda özellikle cemevlerimizde 130 temizlik çalışanını, aynı zamanda ilk kez mezarlık hizmetlerimizde 33 din görevlimizi, yani dedeleri bünyemize katarak, insanlarımızın her anında, Alevi yurttaşlarımızın her ortamında onlarla bir olmaya, birlikte olmaya devam ediyoruz. Yine tüm cemevlerimize, kurum olarak rutin ziyaretler gerçekleştirerek eksiklerini, ihtiyaçlarını görerek, onlara hizmet sunma içinde gayret gösteriyoruz. İstanbul haritası içerisinde özel bir yeri olan Alevi-Bektaşi inancının bütün türbe, dergahları ve tarihten bugüne bize emanet olmuş bütün kutsal alanlarla da özenli bir hizmet sunduk, sunmaya devam edeceğiz.”
“HİZMETLERİMİZ SADECE İSTANBUL’LA SINIRLI DEĞİL”
“Elbette bazı hizmetlerimiz sadece İstanbul’la sınırlı değil sevgili canlar. Bizi çok mutlu eden, bizzat gidip görmekten de büyük onur duyduğum ve beni çok da mutlu etmiş olan, Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı ilk ocaktan biri olan, Tunceli Pülümür’deki Pir Sultan Evi’nin, İBB Miras ekibi tarafından restore edilerek halkımızın hizmetine sunulması, beni çok onore etmiştir, mutlu etmiştir. Yine göreve geldiğimiz günden itibaren, yıllarca ihmal edilmiş, eksiklikleriyle ilgili altyapıdan üstyapıya özellikle Alevi vatandaşlarımız çok özenle baktıkları ve hepimiz için çok kıymetli olan Hacıbektaş ilçesine de çok büyük yatırımlar yaparak, İstanbullular adına kutsal bir mekânımızı, kutsal bir bölgemizi hak ettiği değere kavuşturma konusunda 5 yıldır çalışıyoruz, hizmet ediyoruz, hizmet etmeye devam edeceğiz. Yine KİPTAŞ ekibimizle ‘Mihmandar’ adıyla çok özenli bir projeyi Hacıbektaş ilçesine kazandırdık.”
“HACI BEKTAŞ-I VELİ’NİN BİZE BIRAKTIĞI O DÜŞÜNSEL MİRASA LAYIK OLMAYI KENDİSİNE FELSEFE EDİNMİŞ YÖNETİCİLERİZ”
İBB olarak, imzaladıkları protokolle, 2024 yılından bu yana Hacıbektaş ilçesinde yapılan Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma etkinliklerinin düzenleyici ortağı olduklarını aktaran İmamoğlu, “İstanbul’da, 3 yıldır ‘Serçeşme Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli Festivali’nin buluşmalarının, yurttaşlarımızın tamamının çok ilgisini çektiğini ve güzel bir buluşma anı olduğunun da altını çizmek isterim” dedi. Yine 2024 yılında İBB Meclisi’nde aldıkları kararla, cemevlerini ‘ibadethane’ olarak yönetmeliğe kattıklarının altını çizen İmamoğlu, “Bu memlekette nefes alıp veren her vatandaşımıza hizmet etme konusunda kendini sorumlu hisseden bir ahlaka, bir terbiyeye ve bu güzel cennet vatanın topraklarından gelen binlerce yıllık edebine, yani Hazreti Mevlana’nın bize bıraktığı mirasa, Hacı Bektaş-ı Veli’nin bize bıraktığı o düşünsel mirasa layık olmayı kendisine felsefe edinmiş yöneticileriz. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Hepinizin huzurunda söz veriyoruz” şeklinde konuştu.
“İNSANLARIMIZIN HAKKINI KORUMAK VE SAVUNMAK İÇİN MÜCADELE EDECEK BİR KARAKTERE SAHİBİZ”
“Bu yolda, bu yolculukta sizlerle bir olmak ve birlikte olmak, sizlerden aldığı güçle haksızlığa karşı cesaretini en üst seviyede tutan, adaletin tesisi için, haksızlığa uğrayan insanların hakkını savunmak için, elinden geleni ardına koymayacak, hukuk ölçüsünde insanlarımızın hakkını korumak ve savunmak için mücadele edecek de bir karaktere sahibiz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu dualarla tamamladı:
“İşte tam da bu yolda ve bu yolculukta bir kardeşiniz olarak, bu duyguyla hepinizin huzurundayım. İyi ki sizlerle omuz omuzayız. Gönül gönüle, aynı zamanda Hızır’ın huzurundayım. Bu kutlu dönemde tutulan tüm oruçların, paylaşılan birlik lokmalarının ve Hızır cemlerinde edilen tüm duaların Hak katında kabul olmasını diliyorum. Ülkemize huzurun ve barışın gelmesini diliyorum. Ülkemizde, bolluğun ve bereketin olmasını diliyorum. Birliğin ve beraberliğin olmasını diliyorum. Memleketimize ayrılığı, insanları birbirine ters düşüren duygu ve düşüncelerin memleketimizin içinden sökülüp, atılıp, uzaklaşmasını diliyorum. Cümle insanların, insanlığın sözcüsü, bekçisi ve yardımcısı Hızır olsun.”
Edilen duaların ardından Alevi vatandaşların Hızır lokmasına ortak olan İmamoğlu, yurttaşların yoğun ilgisi altında cemevinden ayrıldı.