Sarıkamış Şehitleri, şehadetlerinin 107’nci yılında Esenyurt’ta meşaleli yürüyüş ve sinevizyon gösterisiyle anıldı. Anmaya katılan Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, “Hepimizin ders çıkarıp birbirimizi ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, bize bırakılan bu armağana, bu emanete; o onurlu ölüme yürüyen askerlerimizin onuruyla sahip çıkmamız lazım” dedi.

Sarıkamış Şehitleri, Esenyurt’ta meşaleli yürüyüş ve sinevizyon gösterisiyle anıldı. Esenyurt Belediyesi ile Sarıkamış Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nin organize ettiği  “Sarıkamış Şehitlerini Anma Etkinliği” Hz. Ömer Camii’nde okutulan Mevlid ile başladı. İnönü Mahallesi’ndeki camide, Sarıkamış’ta şehadete ulaşan şehitlerin dualar ile anılmasının ardından Esenyurt Belediyesi tarafından cemaate Kur’an-ı Kerim ve mevlid şekeri verildi. Anma programı, Sarıkamış Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nden Belediye Meydanı’na yapılan meşaleli yürüyüşle devam etti. Meşaleli yürüyüşe, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Belediye Başkan Yardımcıları Selçuk Günerhan ve Hayrettin Babahan, Sarıkamış Yardımlaşma ve Kültür Derneği Başkanı Nurettin Yüzbaşı, Sarıkamış Platformu Başkanı Recep Ergül, STK temsilcileri ve belediye meclis üyelerinin yanı sıra birçok vatandaş katıldı. 1 dakikalık saygı duruşu ve okunan İstiklâl Marşı’nın ardından yapılan sinevizyon gösterisi, vatandaşlara duygulu anlar yaşattı.

“ONLAR HİÇBİR ŞEYİ DÜŞÜNMEDEN YAŞAMLARINI BİZE ARMAĞAN ETTİ”

Anmada konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, geçmişte yaşanan yenilgilerin de zaferlerin de bizim olduğunu dile getirerek birlik ve beraberlik ruhuna dikkat çekti. Başkan Bozkurt şöyle konuştu: “Bu coğrafya, birçok şehadetin sonrasında bize kaldı. Mağlubiyetleriyle, galibiyetleriyle, eğrisiyle, doğrusuyla yaşanan her şey bizimdir. Sayın Başkan (Sarıkamış Platformu Başkanı Recep Ergül), nasıl kaybettiğimizi anlattı ama burada önemli olan, sayıları tam olarak bilinmemekle beraber 60 bini donarak, toplamda 78 bin şehidimizin olmasıdır. Eğer burada bugün güvenlik içinde yaşayabiliyorsak bu şehitlerimizin sayesindedir. Dolayısıyla bizim bunları düşünerek hareket etmemiz lazım. Orada şehit olanlar, sadece Sarıkamışlılar değildi ki! O bölgeyi almaya gelen Anadolu coğrafyasının her bir köşesinden gelen gençlerimizdi. Küçük yaşta yazlık elbiselerle oraya giden gençlerimizdi. Düşünün ki şuraya gelmek için saatlerce hazırlık yapıyoruz; eldiven takıyoruz, elbise giyiyoruz. Onlar hiçbir şeyi düşünmeden yaşamlarını bize armağan etti. Çok değerli bir şey! Osmanlı İmparatorluğu da bizimdir. Cumhuriyet de bizimdir, cami de bizimdir, cemevi de bizimdir, Kürt de bizimdir, Türk de bizimdir, Alevi de bizimdir, Sünni de bizimdir. Biz zaten hep beraber Türkiye’yiz. Bunu çok iyi irdelememiz lazım. Hepimizin ders çıkarıp birbirimizi ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, bize bırakılan bu armağana, bu emanete; o onurlu ölüme yürüyen askerlerimizin onuruyla sahip çıkmamız lazım. Ben tekrar, tüm şehitlerimize minnettarlığımı, saygımı sunmak istiyorum. Burada gördüğüm kadarıyla bütün siyasi partilerin temsilcileri var. Sizlerle beraber burada bulunmaktan, şehitlerimize sahip çıkmanın onurunu yaşamış olmaktan gurur duyduğumu söylüyor, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.”