Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından gece ve gün boyunca sürdürdüğü basın açıklamalarının 12’ncisini, 21.18’de, CHP İstanbul 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleştirdi. İmamoğlu, AK Parti cephesinden gelen oyların sayımında hatalar yapıldığına yönelik eleştirilere, ”Sandık konuları, 21. yüz yılda keşke bu kadar tartışılmasa, konuşulmasa. 2019 yılında hala, ”Seçim sandıkta kazanılır” denmese. Bugünün dünyasında, Türkiye’nin demokrasi sürecine yakışmayan bir durum. İnsanların sürece inanmamasından dolayı, en yoğun tedbirleri almak zorundaydık. Aldık da. Islak imzalı tüm tutanaklar elimizde. Tasnifleri yapıldı ve bunların üzerinden tekrar tekrar geçildi. Değerlendirmeler de yapılmaya devam ediyor. Bu değerlendirmeler yapılırken, bir hata varsa, lehimize ya da aleyhimize, bunu hiç çekinmeden paylaşırız” yanıtını verdi.
Ekrem İmamoğlu, AK Parti cephesinden oyların sayımında hatalar yapıldığına yönelik eleştirilere, Sarıyer Huzur Mahallesi’ndeki CHP İstanbul 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi’nde yanıt verdi. İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte, 21.18’de kameraların karşısına geçti. İmamoğlu’nun konuşmalarının satır başları şunlar oldu:
”En yoğun tedbirleri aldık”
– Sandık konuları, 21. yüz yılda keşke bu kadar tartışılmasa, konuşulmasa. 2019 yılında hala, ”Seçim sandıkta kazanılır” denmese. Bugünün dünyasında, Türkiye’nin demokrasi sürecine yakışmayan bir durum. İnsanların sürece inanmamasından dolayı, en yoğun tedbirleri almak zorundaydık. Aldık da. Islak imzalı tüm tutanaklar elimizde. Tasnifleri yapıldı ve bunların üzerinden tekrar tekrar geçildi. Değerlendirmeler de yapılmaya devam ediyor. Bu değerlendirmeler yapılırken, bir hata varsa, lehimize ya da aleyhimize, bunu hiç çekinmeden paylaşırız.
”Sayın Yıldırım zihnimizi bulandırdı”
– Sayın Binali Yıldırım, bazı açıklamalar yaptı. Sayın Yıldırım, ”31 bin 186 sandığın her birinde bir hata olsa seçimin kaderi değişir” şeklinde açıklamalar yaptı. Bunu çarpanının limiti yok. Bu bir strateji midir, yoksa masum bir açıklama mıdır, anlamış değilim. Çünkü biz olaya hiç böyle bakmadık. Açıkçası Sayın Yıldırım, bizim zihnimizi biraz bulandırdı. Biz, olaya sadece sandıkta hata var mıdır, yok mudur diye bakarız. İnsanların zihnini bulandırırsanız, bunun altından kalkamazsınız. Bunun sonu yok.
”16 milyon insanın hakkını savunuyorum”
– Sayın Yıldrım’ın daha dün akşam, ”3 bin küsur oyla kazandık” açıklamasını yapıp kendisini galip ilan etmesi, ne kadar samimidir o zaman. Bir sandıkta bir hatanın olacağını hesaplıyorsanız, 3 bin farkla kendinizi neden galip ilan ettiniz? Samimi bir duruş değil. İstanbul’un her yerini afişle donatıp, ”kazandık” kutlaması yapmayı da peşinden bir madde olarak ekliyorum. Hem bizim hem de YSK’nın sayıları ortaya çıktıktan sonra, böyle bir savunma mekanizması oluşturacaksın. Bu, hiç hoş bir durum değil. Kimsenin tek bir oyunun hakkını yemem, aynı zamanda, bir tek oyumun da hakkını yedirtmem. 16 milyon insanın hakkını savunuyorum. ”Yedirtmem” cümlesi, tekil bir anlam taşımaz. Bir güvenin karşılığıdır.
”Dünya bunu ayıplar”
– Gözü şu anda dikilen bölüm, her sandıktaki geçersiz oy kısmı. Dün bununla ilgili kamuoyunu bilgilendirmiştim. Özellikle 2014 verilerinde, 400 binin üzerinde geçersiz oy var. Şu anda 300 bin civarında. Aslında seçmen sayısı artmış olmasında rağmen 300 bin civarında. Sandık tutanağı tutulurken somut bir tespit üzerinden itiraz yapılıyorsa önemlidir, mutlak karşılığı yerine getirilmelidir. Ama koca İstanbul’da geçersiz oylar tekrar sayılacak gibi bir şey olursa, vicdanlar bunu sorgular. Dünya bunu ayıplar. Bu konuyu, 300 bin geçersiz oy üzerinden biz seçimi kazanırız iddiası ortaya koyarak, geçersiz oylar üzerinden bir manipülasyon oluşturmak tamamen yanlıştır. Uygulanmış bir model değildir. Aradaki fark ciddi bir sayıdır. 23-24 bin oy ciddi bir sayıdır. Üç beş oy değildir. Bu anlamda soyut kavramlar üzerinden sandığı ve süreci baskı altında tutmalarını doğru bulmuyorum.
”Güvencemiz YSK’dır”
– Tabii ki güvencemiz YSK’dır. İlçe seçim kurullarında farklı uygulamalar peşinde olunan bölümler var. Örneğin bir salonda çuvallar korunuyor. Biz kapıda bekleriz. Efendim bize güvenmiyor musunuz? Onu sonra konuşuruz. Dolayısıyla ilçe seçim kurullarında emniyet mensubu arkadaşlarımıza, orada görev alan arkadaşlarımıza, ilçe seçim kurulu hakimlerine sesleniyorum. Bazılarında “burada bekleyebilirsiniz” diyorlar. Nöbet tutacağım, bir yerde gideceğim kendim nöbet tutacağım. Burada sıkıntılar var. Bunu giderirsek iktidar da rahatlar. Biz tereddütleri gidermek zorundayız. Orada bulunan arkadaşlarım iyi biliyorum ki asla orayı terk etmeyecek. Uygun koşullar yaratacak ilçe seçim kurulları bu şekilde beklememize fiziki koşullar yaratarak bunu halletmeliler. Uyarımı yapıyorum. Günün sonunda bizim teminatımız YSK olacaktır. Süreci en sıkı şekilde takip ediyoruz.
”Hiçbir siyasi iradenin emrini kabul etmeyiniz”
– Zaman ilerliyor. Bugün pazartesi, yarın salı, günler akıyor. İBB hizmet vermeye devam ediyor. İBB’nin saygın çalışanlarına, emekçilerine sesleniyorum. Hiçbir siyasi iradenin emrini kabul etmeyiniz. Biz, görevimize başlayana kadar, İstanbul’un rutin hizmetlerini yerine getiriniz. Ama bir şaibe oluşturacak bir sıkıntı doğuracak hiçbir işi, işlemi imza altına lütfen almayınız. Zira şu andaki görevli olan insanlar devir yapacak insanlardır, emanetçilerdir. Bu anlamda o siyasi iradenin sözlerini dikkate almayınız. Göreceksiniz, İBB’nin binlerce, on binlerce çalışanıyla, partizanlığın, adamcılığın yok edildiği, pırıl pırıl bir dönemi size yaşatacağız. Bu önümüzdeki birkaç günü çok sağlıklı değerlendirin. Ola ki kendinizi baskı altında hissedersiniz, biz buradayız. Oradaki hiçbir iradeye asla boyun eğmeyin. O irade doğru ve yetkili bir irade değildir. Şu anda sadece emanetçilerdir.
”Ülke normalleşsin”
– Dediğim gibi İstanbul hizmetlerinin aksamadan rutin hizmetlerinin yerine getirildiği bir süreci de devam ettirmek zorundalar, bunu da saygıyla karşılıyoruz. Ülkemizin bu gündeminin bir an önce netleşmesi için, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da uzun uzun isteklerimi, temennilerimi ilettim. Bu sürecin bir an önce toparlanması adına, kendilerinin sürece katkı sunmasını talep ediyorum. Bu şehrin demokrasisi, geleceği adına ve bizi takip eden uluslararası basın mensubu olan insanların aktarımlarıyla dünyanın bizi takip ettiğini biliyoruz. Yara almadan, bu sürecin netleşmesi adına Sayın Cumhurbaşkanı’nın da sürece katkıları da toplumu rahatlatacaktır. Ülke normalleşsin, işimize bakalım. Bu ülkede 2023 Haziran’a yetki alan bir hükümet var. Bizim de 2024 yılana kadar çok güzel işler başaracağımıza inanıyorum.
– Bütün yol arkadaşlarıma ve vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Aman ha. Sandıkların ve çuvalların olduğu yüksek seçim kurullarının önlerini asla terk etmiyoruz.
Kaftancıoğlu: YSK sisteme doğru tutanakları girdi
İmamoğlu’nun ardından söz alan Kaftancıoğlu ise, ”Yerel seçimler öncesinde, İstanbul’a verdiğimiz bir söz vardı. Biz, İstanbul’da, sandığa azalmış olan güveni yeniden tesis edecek ve kimsenin hakkının kimseye geçmesine izin vermeyecektik. Bu durum, bizler için, seçimi kazanmak kadar önemli bir durumdu. Aynı titizlik ve hassasiyetle çalıştığımızın altını çizelim” dedi. Kaftancıoğlu, AK Parti çevrelerinde dillendirilen ve belli medya grupları tarafından haberleştirilen iddialardaki belgelerin ise tamamen maddi hatalardan kaynaklı olarak tutanak altına alınan sandık tutanakları olduğunu belirtti. Kaftancıoğlu, ”YSK kayıtlarına, yanlış olduğu sandık görevlilerince fark edilip tutanakla kayıt altına alınan sandık tutanakları değil, doğru bilgilerin olduğu ve yine sandık görevlilerince imza altına alınan doğru tutanaklar girilmiştir” dedi.