Suudi Arabistan’ın dün Süper Kupa maçında Atatürk tişörtü ve Ulu Önder’in sözlerinin yer aldığı pankartlara izin vermemesi Türkiye’yi kenetledi. Bu olayın ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çağrısıyla İstanbul’un renkleri Beşiktaş’ta bir araya geldi. İmamoğlu konuşmasında Riyad ile ilgili çarpıcı sorular sordu.
Suudi Arabistan’ın Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak Süper Kupa maçında Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarına ve sözlerine izin vermemesi, Türkiye’yi ayağa kaldırdı. İBB’nin yenilenen Beşiktaş Barbaros Meydanı ve Barbaros Bulvarı açılışı için düzenlediği etkinlik de tepkilerin zirveye ulaştığı bir mitinge döndü.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medyadan İstanbullulara yaptığı “Bayrağını al, Beşiktaş’a gel. İstanbulluları, bugün saat 15.00’te Türk Bayrakları, Atatürk resimleri ve spor kulüplerimizin bayraklarıyla Beşiktaş Barbaros Meydanı’na davet ediyorum” çağrısına uyan yüzlerce kişi bayraklarıyla meydanı doldurdu.
Alanın tarihi İstanbul siluetine sahip hakim bir noktasına, Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı, üzerinde “Mustafa Kemal Atatürk Her Zaman Kazanır” yazısının bulunduğu flamalar asıldı. Vatandaşlar sık sık “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attı. Açılış töreni; CHP TBMM Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve vatandaşların katılımıyla gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış töreninde İmamoğlu yaşanan krize vurgu yaparak önemli açıklamalarda bulundu.
“GİDİLMESİ DE YANLIŞTI”
Olaylı Süper Kupa maçını oynamama kararı alan Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerini kutlayan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bugün, aynı zamanda bayraklarınızla, her renkle buradasınız. Fenerbahçe burada, Galatasaray burada. Hem de Beşiktaş’ın ev sahipliğinde burada. Tabii dün yaşadığımız olaylar ve süreç bizi üzdü. Evet, canımızı sıktı. Bu milletin hassasiyetlerine kimsenin dokunamayacağını, milletçe bir kez daha gösterdik. Bizim çok hassas olduğumuz konular vardır, milli meselelerimiz vardır. İnançlarımızla ilgili hassasiyetlerimiz vardır. Hiçbir yerde, hiçbir noktada hassasiyetlerimize pervasızca, saygısızca davranışa asla müsaade etmeyiz. Gereğini yaparız. Bu anlamda kendine yakışanı yapan her iki camiayı da tebrik ediyorum. O maç orada yapılsaydı, çok kötü olurdu. Geri dönerek, en doğrusunu yaptılar. Altını çizelim; gidilmesi de yanlıştı.”
“BÜTÜNLEŞMENİN HARCI ATATÜRK OLDU”
İmamoğlu “Bugün burada birleştik. Bu bütünleşmenin harcı, yine Mustafa Kemal Atatürk oldu, yine Türk bayrağımız oldu, yine İstiklal Marşımız oldu. Birleşmek güzeldir, omuz omuza vermek iyidir. Bölmek, ufalamak kolay; bütünlemek, birleştirmek, büyütmek zordur. Biz, hep zor olanı yaptık, zor olanı başardık. Zor olanı başarmak zorundayız. Milletçe, kardeşçe, maddi-manevi değerlerimize sahip çıkıp, gönül birliğimizi çok güçlü kılmalıyız, güçlü olmalıyız. Çünkü, daim olmalıyız. Asla yıkılmamalıyız. Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin dediği gibi; ‘Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.’ İşte tam da bugün burada olduğu gibi, dayanışma içinde olacağız. Bütün bayrakların kardeşliğiyle, Türk bayrağımızın en yukarıda olduğu şekliyle, dostluğumuzun ebedi olduğu bir zamanı yaşıyoruz. Dün söyledik: ‘Mustafa Kemal Atatürk her zaman kazanır, her zaman milletine kazandırır” dedi.
“BU GİDİŞİN MİMARLARI KİM?”
Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözlerinin bir kez daha gündeme gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu, Süper Kupa finalinin neden Suudi Arabistan’da oynanmasına karar verilmesinin de sorgulanması gerektiğinin altını çizdi. “Bu gidişin mimarları kim” sorusunu yönelten İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hangi akla hizmetle böyle bir süreç tariflediler? Hangi detayları hesaba katmadılar? Bakın; bugün ülkedeki yönetici akıl, her olaydan sonra, böyle kritik olaylardan sonra kayboluyorlar ortadan. Bir süre ortadan kayboluyorlar. Ses bile çıkarmıyorlar. Niye biliyor musunuz? Sözüm ona olur ya, halk bir hata yapar, oradan faydalanırız. Bunlar, yarın, buraya bayraklarıyla gelenleri suçlarsa şaşırmayın. Bakın sizi bile suçlayabilirler. Bunun hesabı sorulmak zorundadır. Bu kararı kim verdi? Niçin oraya gidildi? Buna neden ihtiyaç vardı? Başka bir şey: Spor birleştirir. Spor için o ülkeye de gidilir. Başka bir ülkeye de gidilir sporun birleştirici gücüyle. Bu değerlidir, faydalıdır. Ama altını, üstünü, kıyısını, kenarını düşünmeden bu yapılamaz. Bu memleket, ne yazık ki düştüğü ekonomik durum üzerinden itibarlı bir dış politika yönetme marifetlerini kaybetmiştir. Bakın bu, büyük bir sıkıntıdır.”
“ÇATUR ÇUTUR VATANDAŞLIK SATILIYOR”
İmamoğlu tepkisini şöyle sürdürdü:
“Dünyada hiçbir ülke yok ki; çatır çutur vatandaşlık satsın. 400 bin doları veren Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oluyor. Bir yabancı gazetecinin raporuna göre, dünyada parayla vatandaşlık satılan rakamın yaklaşık yarısının Türkiye’ye ait olduğu söyleniyor. Bunlar acı raporlar. Sevgili kardeşlerim, bizim vatandaşlığımız paha biçilmez bir vatandaşlıktır. Bizim vatandaşlığımız, bu toprakların altında yatan binlerce şehidin kanına bedeldir. Kolay değildir vatandaşlık. Bir ülkeden vatandaşlık alınır mı? Tabii ki alınabilir. Bizim de başka ülkelerden vatandaşlarımız var. Olmalıdır da. Ama bu 400 bin doları alarak ya da bina alarak da değil… Vatandaş olmanın bilinci var. Dilini öğrenme var. Orada yaşama prensibi var. İnsanlarını tanıma prensibi var. Başka ülkelerde vatandaşlık alan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımız var. Yıllar geçiyor ve vatandaşlık alabiliyorlar? Bu konuyu niye buraya getirdim? Sebebi şu: Ülkenin düştüğü ekonomik durum, çatır çutur satılan vatandaşlık, ülkenin yığınla mülteci sığınmacı ortamı ve bu ortamla birlikte ülke hazinesinin tamtakır olması, bazı ülkelerden birkaç milyar dolar alacaksınız diye boyun eğmeniz, işte sizi böylesi bir olayda çaresiz bırakıyor, sesinizi bile kısıyor, ortadan kayboluyorsunuz.”
“SİZ YAS İLAN EDİYORSUNUZ, ONLAR…”
İmamoğlu “İşin özeti bu kadar. Siz, sözüm ona nezaket olsun diye ya da ilişkileriniz üzerinden bir ülkenin kralına yas ilan ediyorsunuz ama o ülke sizin Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafına tahammül edemiyor. Onun için itibar çok önemlidir. İtibarımızı hep yukarıya çıkaracağız. İtibar nedir biliyor musunuz? Çalışacaksınız, üreteceksiniz, ekonominiz güçlü olacak.Şehirlerimiz güçlü olacak, insanlarınıza fırsat vereceksiniz. Liyakatli insanlar liyakatine göre görev alacaklar. O tek kişilik akılla yönetilen bir sistemin itibar elde etme şansı yoktur. Demokrasiniz güçlü olacak. Adalet sisteminiz güçlü olacak. Boşuna boşuna Tayfun hapiste yatmayacak. Boşuna Can Atalay’ın meclise gidemeyeceği bir ülke olmayacak. İşte o zaman siz, o zaman siz itibarlı bir ülke olursunuz” diye konuştu.
İMAMOĞLU’NDAN ÖNERİ: KUPA MAÇI OYNANMASIN
Açılış töreninde İmamoğlu’na Beşiktaş tribün lideri tarafından takımın atkısı hediye edildi. İmamoğlu kupa mücadelesiyle ilgili de öneride bulunarak “Bu kupa maçı artık oynanmasın. Millet bu anıyı unutmayacak. Burada ortaya konan tavrı unutmamalı. Vallahi o kupayı ikiye bölün, birisi Galatasaray Müzesinde birisi de Fenerbahçe Müzesinde ilelebet dostluk için yaşasın. Ama bir şölen yapın, o şölenin yeri de Beşiktaş’taki Dolmabahçe Stadı olsun. 3 takımın, bütün Türkiye’nin takımlarını davet ettiği bir spor şöleni olsun. Bu benim önerim, takdir camiaların” dedi.
“İŞGALLERİ SÖKÜP ATIYORUZ”
İmamoğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:
* Bizim bugün görevimiz var. İstanbul bu coğrafyanın en kadim şehri, bu coğrafyanın değil, belki dünyanın başkenti. Bu şehrin itibarını yüksek tutmak, bu şehrin her kuruşunu tertemiz bir şekilde yöneten bir yönetim olmak. Sizin paranızı hijyenik yönetmek, bereketle bütçesini doldurmak güzel işler yapmak. İlk gün dediğimiz gibi her şey çok güzel olacak dediğimiz gibi her şeyin çok güzel olduğu ve olacağı günleri sizlerle birlikte yaşamak. Amacımız bu.
* Barbaros Meydanı; İstanbul’un adı var ama kendi yok meydanı. Bu alandaki karmaşa ortadan kalktı, düzenli bir şekil aldı. Kamusal alanları işgal edenleri tek tek söküp atıyoruz. Beşiktaş’tan da kaldırıyoruz. Üsküdar’dan da kaldırıyoruz. Her yerden kaldırıyoruz. Milletin malını, millete emanet ediyoruz. Milletin parasıyla güzel işler yapıyoruz.
* İstanbul’un her ilçesine eşit hizmet sunduk. Onlar, ‘oy vermeyenlere metro yok’ diyordu. Biz oy vermeyenlere her ay metro inşaatı için yeni bir süreci başlatacağız. Oy versin vermesin. Biz Mart ayında Çekmeköy’den Sancaktepe’ye ve Sancaktepe’den Samandıra’ya giden hattımızı açıyoruz. İnşallah önümüzdeki sene sonu Sultanbeyli’ye kadar gidiyor. Biz de insan ayırmak yok.
“25 SENE ÇİVİ ÇAKILMADI”
* Burası Beşiktaş Belediyesi. Başka bir partiden diye 25 ene buraya çivi bile çakılmadığını bütün İstanbul gördü ve yaşadı. Bunlar ayrımcılık için çalıştı, biz birleştirmek için çalışıyoruz. Bunlar insanları birbirini kutuplaştırsın diye süreç yönetti. Biz tam tersini yapıyoruz. Biz hem milli inançlarımıza, hem dini inançlarımıza yapılan her saldırıya karşı topyekun bir oluruz, bir olacağız. Aynı zamanda biz hep birlikte bütün değerlerimizi koruyacağız. Başta Mustafa Kemal Atatürk gibi tarihinden gelen bütün değerlerini koruyacak bir millet olacağız. Öyle kafasını kuma sokan asla olmayacağız
“FETRET DEVRİ SONA ERDİ”
* İstanbul’da fetret devri, 2019’da kapandı. Yatırım ve atılım dönemi başladı. Fetret dönemi bitti. Onun için bu şehrin, bu şehrin derinliğini, insanlığını, vicdanını, bütün dünyaya servis eden, iyileştiren, güzelleştiren, meydanlarını açan, gençlerine burs veren… 100 bin gencimize bu sene burs veriyoruz. Daha önce senede bir kişiye burs veriyorlardı. Bilin bakalım kim? Biz şimdi 100 bin kişiye veriyoruz. Bilin bakalım kim? Milletin evlatlarına veriyoruz.