Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Esenyurt Kent Konseyi yöneticileriyle bir araya geldi. Esenyurt Nikâh Sarayı’nda yapılan toplantıda konuşan Başkan Bozkurt, “Demokrasi, bu ülkeye su ve ekmek gibi şart! Demokrasi olmadan, insanlar kendini özgürce ifade etmeden, bizim bu ülkede birlik ve beraberlik içinde, barış içinde yaşamamız mümkün değil” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Esenyurt Kent Konseyi’nin yeni Başkanı Mehmet Hanifi Kaya ve yönetim kurulu ile Esenyurt Nikâh Sarayı’nda bir araya geldi. Esenyurt Kent Konseyi yeni yönetimine ‘Hayırlı olsun’ diyen Başkan Bozkurt, ilçede yapacakları çalışmalar için de başarılar diledi.
“ÖNCE BU RUHU SAĞLAMAMIZ LAZIM”
Karşılıklı fikir alışverişiyle devam eden toplantıda konuşan Başkan Bozkurt, “Demokrasi, bu ülkeye su ve ekmek gibi şart! Demokrasi olmadan, insanlar kendini özgürce ifade etmeden bizim bu ülkede birlik ve beraberlik içinde, barış içinde yaşamamız mümkün değil. Birlik, beraberlik içinde, barış içinde yaşamadığımızda da hiçbir şeyin önemi yok. Demokrasi olmadığında, her an yok olma, ayrışma, birbirimize zarar verme tehlikesiyle karşı karşıyayız demektir. Bunun da kimseye faydası olacağını düşünmüyorum. Önce bu ruhu sağlamamız lazım. O yüzden demokrasiye inancım gereği, bundan sonraki süreçlerde de böyle devam etmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Varsa yanlışlarımız, eksiklerimiz, onları da tartışırız, konuşuruz. Beraber nezaket çerçevesinde, hukuk çerçevesinde herkesin kendi çerçevesinde, yetkisini bilerek, birbirimizi eleştirmemizin faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“AKSAKLIKLARI BİRLİKTE ÇÖZME FIRSATI BULMALIYIZ”
Başkan Bozkurt, seçim sürecinde de kentin paydaşlarına “Bu kenti beraber yöneteceğiz” dediğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Önemli olan farklı renkteki, farklı güçteki ve farklı yetenekteki değerleri birbiriyle uyumlu olarak daha büyük güce dönüştürmek; bunun sonucundan elde edeceğimiz güçle de Esenyurt’ta yaşayan 1 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşına ve dışarıdan gelen yaklaşık 300 bin insana, bu kentte kendini huzurlu ve güvende hissettirmektir. Ben seçim sürecinden önce de hep söylüyordum; bu kenti beraber yöneteceğiz. Bunun altındaki gerekçelerden bir tanesi buydu. Herkes bir şekilde görüşünü iletebilmeli, aksaklıkları birlikte çözme fırsatı bulmalıyız.”