İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri merkezli 5.8 büyüklüğündeki korku yaratan depremle ilgili üçüncü açıklamasını yine AKOM’da yaptı. Toplum olarak deprem gerçeğiyle yüzleşilmesi gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, İstanbul’da yeterli toplanma alanı olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. İmamoğlu, “Tarafı ya da sorgulanan kesimine bakmaksızın, önümüze bakarak bu süreci analiz etmek zorundayız. Keşke ben de ‘On binlerce toplanma alanımız var’ diyebilseydim. Böyle bir şey yok ne yazık ki! Bu şehirdeki toplanma alanları ne yazık ki azalmıştır. Bazı semtlerde ve mahallelerde yok derecesindedir. Bunu zaten söylememize gerek yok. İnsanlarımız bunu görebiliyor” dedi. İmamoğlu, geceyi sokakta geçirmeye hazırlanan İstanbullulara gıda dağıtımında bulunacaklarını bildirerek, “Vatandaşımızın yanında olacağız” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul ve çevre illerde korku yaratan Silivri merkezli 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından soluğu Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) almış ve art arda iki açıklama yaparak, kamuoyunu yaşananlarla ilgili bilgilendirmişti. İmamoğlu, depremle ilgili üçüncü açıklamasını yine AKOM’da yaptı. “İstanbul’umuzu takip etmeye devam ediyoruz” diyen İmamoğlu, “Yaşadığımız depremin telaşıyla vatandaşlarımızın ciddi anlamda korku yaşadığını hissediyoruz. Sevindirici haber: Bu depremde hiçbir can kaybı yaşamdık. Sevindirici bir başka yönü de İstanbul’a önemli bir ikaz olması. Bu ikazı hep birlikte hissetmeli, anlamalı ve ona göre hazırlık yapmalıyız. Hep birlikte, ortak akılla masaya oturarak, yüzleşerek ve İstanbul’umuzun bütün sorunlarıyla ilgili röntgenini net çekip, tedavisini de uygulamaya koyarak, bütüncül bir süreç organize etmek zorundayız. Avcılar ve Sarıyer’deki minare yıkılmaları dışında topluma anlatacağımız bir hasar tespiti yapılmamıştır” şeklinde konuştu.
“ESAS OLAN BİNALARIMIZIN SAĞLAMLIĞI”
İBB’nin bütün birimleriyle sahada olduğunu bilgisini tekrar belirten İmamoğlu, şunları söyledi: “Yapılan ihbarları, mutlak ekip yollayarak yerinde kontrol ediyoruz. Aynı zamanda bütün ilçe belediye başkanlarıyla da koordine olmaya çalıştık. Özellikle İstanbul’un batı yakasındaki güney sahilinde, Marmara’ya kıyısı olan ilçelerimizle daha sıkı irtibat halindeyiz. Çokça sorulan bir soruyu, bu işin uzmanı hocalarımızla değerlendirmeye aldık. Kendi içimizdeki teknik arkadaşlarla da toplantılar yaptık. Şunu net olarak ifade edelim ki: İstanbul’da aslında teknik olarak, bilim açısından dünkü tereddüt ile bugünkü tereddüt arasında bir fark yok. Yani dün akşamki deprem riski neyse, bu akşamki deprem riski de aynı. Daha doğrusu; hiçbir bilim insanının ‘Deprem şu gün, şu saat olacak’ diye bir netice sunma şansı yok. Tabi burada esas olan, yaşadığımız ya da çalıştığımız binaların sağlamlığı. Bu konuda kötü bir envanterimiz var. Keşke, ‘Çok iyi’ diyebilsek. Ama 2019 yılına geldiğimizde, yaklaşık 20 yıl öncesinde depremi ve deprem korkusunu yaşayıp, hayatımızda öncelediğimiz bu konuda İstanbul’da çok büyük bir mesafe alamadık. Alamadığımız için de bugün yüzleşiyoruz bu korkuyla.”
“ACİL TOPLANMA ALANLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALARI HIZLANDIRIYORUZ”
“Tümüyle bu süreci yenileyecek ve süreçle ilgili adımları atmak zorundayız” diyen İmamoğlu, “Yüzleşerek atmak zorundayız. Tarafı ya da sorgulanan kesimine bakmaksızın, önümüze bakarak bu süreci analiz etmek zorundayız. Keşke ben de ‘On binlerce toplanma alanımız var’ diyebilseydim. Böyle bir şey yok ne yazık ki! Bu şehirdeki toplanma alanları ne yazık ki azalmıştır. Bazı semtlerde ve mahallelerde yok derecesindedir. Bunu zaten söylememize gerek yok. İnsanlarımız bunu görebiliyor. Bu konuda yoğun bir çalışmamız var. Dua ediyorum; İstanbul, büyük depremini geç yaşar. İstanbul’un binalarının sağlamlaştırılması, güçlendirilmesi ve yerinde güçlendirilerek, fazla yoğunluk yaratmadan insanların huzurlu bir şekilde yaşamalarını sağlayabilmek için ciddi bir seferberliğe ihtiyacımız var. Bunun hazırlığını yapıyoruz. Acil toplanma alanlarıyla ilgili çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Önemli bir şiddette olmamasına rağmen yaşadığımız toplumsal telaşı, yaşamamamız gerekir. Bunu yaşamamak için de okullarımızda, ibadethanelerimizde, her yerde ciddi bir eğitim vererek sürece hazırlıklı olmamız gerekecek” ifadelerini kullandı.
“ŞU ANDA TEHDİTKAR BİR DURUM YAŞIYORUZ DİYEMEYİZ”
İmamoğlu, gazetecilerin, “Vatandaşlar geceyi güvenle evlerinde geçirebilirler mi” sorusuna ise, “2 – 3 gün önce risk neyse, bu akşam da aynı. Benim bilim insanlarından bu konuda aldığım yorum net. Dolayısıyla bu, sizin ve evinizle alakalı. O bakımdan ‘Şu anda daha tehditkar bir durum yaşıyoruz’ diyemeyiz. ‘Hiçbir şey de yaşamayız’ diyemeyiz. Bir hafta, bir ay önce neyse bu akşamda o. İstanbul’un böyle bir süreci var. Bilim insanlarının somut olarak bize söyleyebildiği bu. Ben de vatandaşlarıma hemşerilerimle paylaşıyorum. Esas olan binalarımızın sağlamlığı ve bu sürece hazır olmamız” yanıtını verdi.
“SÜRECE HAZIRLIKLIYIZ”
İmamoğlu, “İstanbullulardan geceyi dışarıda geçirecek olanlar da var. Belediye olarak, bunun için de önlem alındı mı” sorusunu da “Tabii ki. Hazırlıklıyız. Bu konuda, özellikle vatandaşların yoğun oldukları alanlara gıda dağıtımı ve bir kısım servisler yapacak araçlar hazırlığını yaptı. Akşam, bu alanlarda hizmetlerini verecek. Vatandaşımızın yanında olacağız. Moral vererek, umut vererek, aynı zamanda bu işin ciddiyetini anlatarak, yüzleştirerek vatandaşlarımızın yanında olacağız. Bu samimiyetimizi, bu ciddiyetimizi hep koruyacağız. 1 ay sonra, 6 ay sonra utmayacağız. Depremin şiddetine göre aklımızda kalmayacak. Her an aklımızda olacak. Bütün çalışma arkadaşlarımla bu sürece hazırlıklıyız ve insanlarımızla paylaşacağız” şeklinde yanıtladı.