İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Şirinevler’de esnaf ziyareti gerçekleştirdi, vatandaşlarla sohbet etti. Burada Kurum’un yanına gelen bir vatandaş Kürtçe olarak, “Başkanım hoş geldiniz. Sizi başkanımız olarak görmeyi istiyoruz. Biz Kürtler bu sefer sizi destekleyeceğiz. Sizi memleketimizin gelişmesi, güzelleşmesi için istiyoruz. Başkanım çok teşekkür ediyor, size saygılarımı sunuyorum. Hepiniz hoşça kalın” dedi.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Arnavutköy’de Deliklikaya Özel Endüstri Sanayi Bölgesini ziyaret etti. Ziyaret sonrası basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Kurum, 650 bin konutun dönüşüm vaadi ile ilgili , “Şu an İBB’yi yöneten başkan ‘650 bin konut yapılmamalı’ diye talihsiz, bilgisiz bir açıklama yapıyor. Tabii dertleri İstanbul olmadığı için İstanbul’un geleceği olmadığı için, İstanbul halkı olmadığı için kendisinden farklı bir açıklama da beklemiyoruz. Ama biz açıkladığımız projeleri hedefleri inşallah kararlı bir şekilde yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
“3 AYDA 180 BİN KONUTUN İNŞASINI BAŞLATTIK”
İstanbul için 650 bin konutun dönüşüm vaadiyle ilgili konuşan Kurum, “99 sonrasında depremle ilgili mücadelede kayıp veya eksik bir süreç var mı diye sorarsanız şu 5 yıllık süreçte birçok işte kayıp olduğu gibi depremle ilgili de maalesef herhangi bir icraat ortaya koyulmadığı için İBB’nin bu manada yaptığı işler çalıştaydan öteye geçemediği için bir kayıp zaten var. Bu kaybı hepimiz de çok iyi biliyoruz ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu manada bu konuya ilgi göstermemesine rağmen biz yine gelen vatandaşlarımızın her türlü talebini önemseyerek gerek sanayicimizle ilgili talepleri gerek vatandaşımızdan gelen talepleri önemseyerek İstanbul’un kentsel dönüşümü adına deprem dönüşümü adına mücadelemizi yine kararlılıkla ortaya koyduk. Bu kapsamda bugüne kadar 800 bin bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirmiş ve sahada da 39 ilçede birfiil 171 bin konutun yine şantiyesini başlatmış, bir kısmını teslim etmiş ve yeni şantiyeleri de başlatmış bir kişi olarak bunu ifade ediyorum. Diğer taraftan yarısı bizden kampanyasını seçimden önce açıkladığımızda yine bugünkü anlayış bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi anlayışı mevcut İBB yönetimi bu işlerin yapılamayacağını, bu işler yapılmaya kalkarsa eğer efendim yüz yılda yapılır gibi böyle ti’ye alan cümlelerle ifade etmişlerdi. Aynı anlayış, hatırlayın 11 ilimizde deprem olmuştu. Biz 650 bin konutu yapacağımızı, konutları 1 yıl içerisinde teslim etmeye başlayacağımızı ifade ettiğimizde de o zaman şunu da söylemişlerdi. ‘Siz bunu 100 yılda yaparsınız’. Ne oldu? Size soruyorum. Yani o gelinen süreçte bakın biz 3 ayda 180 bin konutun inşasını başlattık. 46 bin konut, bundan 15 gün önce teslim edildi. Etap etap teslim edilmeye başladı. Evlerinde insanlar mutlu oluyor ve artık güvenle, huzurla oturmaya başlıyorlar. Tavsiyem Ekrem Bey depremzede ailelerimizin mutluluklarına ortak olsun. Bir de sevinmeyi bilsinler. Bak insanlarımız mutlu. 650 bin konut yapılmaması gibi talihsiz bir açıklama yaptı, sizin de ifade ettiğiniz gibi. Yani bu açıklama kabul edilebilir bir açıklama değil değerli arkadaşlar. Yani mevcut İBB Başkanı deprem gerçeği olan, bu deprem gerçeğini bütün bilim insanlarının ifade ettiği bütün bilim insanlarının altını çizerek söylediği bir yerde şu an İBB’yi yöneten başkan ‘650 bin konut yapılmamalı’ diye talihsiz, bilgisiz bir açıklama yapıyor. Tabii dertleri İstanbul olmadığı için İstanbul’un geleceği olmadığı için, İstanbul halkı olmadığı için kendisinden farklı bir açıklama da beklemiyoruz; ama biz açıkladığımız projeleri hedefleri inşallah kararlı bir şekilde yapmaya devam edeceğiz. İstiyoruz ki başka canlarımız kaybolmasın. Başka ocaklara ateş düşmesin, en önemlisi bu. Bu samimiyetle çalışacağız, bu samimiyetle inşallah projelerimizi gerçekleştiriyor olacağız” dedi.
“VEFAT EDEN CANLARIN ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMAYA DEVAM EDİLİYOR”
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’taki depremlerde ölen vatandaşların sayısıyla ilgili bir soruya yanıt veren Kurum, “Siz maalesef hep bir gündem değiştirme çabası içerisinde olduğunuz için gündemi perdeleme çabası içerisinde olduğunuz için anlamak istediğiniz taraftan bakmaya gayret gösteriyorsunuz. Yani biz aynı programda 50 bin canımızı yitirdiğimizi, 53 bin canımızı yitirdiğimizi bir asırda 80 bin canımızı toplamda 130 bin canımızı yitirdiğimizi ifade etmemize rağmen siz konuyu çarptırmak adına, işte aynı anlayış konuyu farklı gündemlere taşımak adına maalesef pişirip pişirip böyle önümüze koymaya çalışıyorsunuz. Bakın söylediğiniz üç tane şey var. Bu süreçte efendim Kanal İstanbul yapılmamalı. Efendim depremde biz 53 kişi vefat etti dememize rağmen o vefat eden canların üzerinden siyaset yapılmaya devam ediliyor. Efendim daha fazla vefat edildi. Daha fazla vefat edilmesi sizi mutlu mu ediyor? Yani bu nasıl bir anlayıştır? İstanbul’un gerçeğine odaklanalım, İstanbul’un sorunlarına odaklanalım, İstanbul’un meselelerine odaklanalım. Kanal İstanbul’la ilgili gündemimizde İstanbul var, İstanbul’un sorunları var dediğimizde Kanal İstanbul’u yapacak mısınız? İstanbul’un gündeminde ne varsa onu yapacağız. Yani ne söylememizi bekliyorsunuz? Sizi anlayamıyorum ben. İnşallah bu söylediklerimizi de yayınlarsınız ki milletimiz doğru bilgileri elde eder.” dedi.
“BİLLBOARDLARIMIZI HANGİ HUKUKA GÖRE SÖKÜYORSUNUZ”
‘Bilbord kriziyle ilgili elinizde görüntü var mı?’ sorusuna da yanıt veren Kurum, “Var. Değerli arkadaşlarım maalesef bizim yani hani biz demokratik bir yarış olsun istiyoruz. İstanbul’da yapılan projeler İstanbul’a ilişkin hedefler hayaller yarışsın istiyoruz. Ancak mevcut İBB yönetimi gündemi değiştirmek ve oradaki şu an İstanbul’un bu heyecanını farklı gündemlere taşımak adına elinden gelen her şeyi yapıyor. Her ortamda hatırlayın demokrasiden bahsediyorlar işte sevgi işaretleri yapıyorlar. Hak, adalet, hukuk yürüyüşleri yapıyorlar. Bizim parasını verdiğimiz bedelini ödediğimiz billboardlarımızı siz hangi adalete, hangi hukuka göre söküyorsunuz? Büyükşehir belediyesi zabıtalarınızı gönderip bizim billboardumuzu hangi anlayışla indiriyorsunuz? Siz ne yaparsanız yapın. Biz 31 Mart akşamı bunların hesabını sizden birer birer soracağız. Demokrasi demokrasi deyip bizim bedelini ödediğimiz billboardun sökülmesini hangi hukuka, hangi adalete uygun görüyorlar ben de kendilerine sormak istiyorum. Nerede sizin demokrasi anlayışınız, nerede sizin hukuk anlayışınız, nerede sizin adalet anlayışınız? Biz sizin anlayışınızı çok iyi biliyoruz ama siz ne yaparsanız yapın o billboardu da asacağız. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’un kardeşlerimizle birlikte gereken cevabı da vereceğiz.” dedi.