ÖMER HAYYAM KİMDİR?
Hayyam, Nişabur doğumludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad’dan eğitim görmüş ve hayatı boyunca her ikisi ile de ilişkisini kesmemiştir. Bazı kaynaklar; Hasan Sabbah’ın Rey kentinden olduğu Nizamül-Mülk’ün de yaşça Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah’tan büyük olduğunu ve böylece aynı medresede eğitim görmediklerini belirtmektedir. Yine de Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk’ün ilişki içinde olduklarını inkar etmemektedir. (Kaynak: Semerkant-Amin Maalouf Amin Maalouf’un bu kitabında Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk ile Ömer Hayyam’ın ilişkisini ve hikâyelerini kurgulamış olabileceği de düşünülmelidir. Hayyam’ın kendi dilinden yazılı böyle bir açıklaması yoktur.)
Ömer Hayyam, birçok bilim insanınca Bâtınî ve Mu’tezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.
Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam’ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi, Ömer Hayyam’ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp tam olarak bulmasıdır.
Rubaîlerinde; dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak “evrenselliğe” ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam’ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, Felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
Pek çok Rubai ünü sebebiyle Hayyam’ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158’dir. Fakat kendisine mâl edilenler binin üzerindedir.
Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.
Rubailerinin Türkçeye çevirisi birçok farklı çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sabahattin Eyüboğlu tarafından yapılmıştır.
ÖMER HAYYAM İSMİNİN ANLAMI
Gıyaseddin ” İnancın Omzu” anlamına gelir.
Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim- Eb’ul baba anlamındadır , Feth fetheden anlamında, Ömer hayat anlamına gelmektedir, ibni kimin oğlu olduğunu belirtir, İbrahim ise babasının ismidir.
Hayyam- Çadır Yapan demektir bu isim babasının zanaatinden gelmektedir.
İLK DÖNEMLERİ
Ömer Hayyam şu an İran sınırları içinde bulunan Nişabur kentinde, çadır yapma işiyle uğraşan(hayyam-”çadır yapan”) bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Çocukluğunun bir bölümünü günümüzde Afganistan’ın kuzey bölgesinde bulunan Belh’de tanınmış bir araştırmacı olan Şeyh Muhammed Mansuri’nin yanında eğitim gördü. Bu eğitiminin ardından Nişabur bölgesinin en büyük hocalarından olan İmam Nişaburlu Mowaffaq’ın yanında eğitim gördü. Hayyam hayatı boyunca yorulmak bilmeksizin, gündüz vakitlerinde Cebir ve Geometri çalışmalarında bulundu. Selçuk hükümdarı Melikşah’a danışmanlık yaptı ve geceleri Astronomi çalışmaları yapardı, Celali takviminin büyük bir kısmını tamamlamıştır.
Hayyam İsfahan’daki yıllarında da çok üretkendi.
ÖMER HAYYAM’IN UNUTULMAZ ESERLERİ
Hayyam’ın eserlerinden 18 tanesinin adı bilinmektedir, çeşitli bilim dallarında birçok eser yazmıştır.
Ziyc-i Melikşahi. (Astronomi ve takvime dair, Melikşah’a ithaf edilmiştir)
Kitabün fi’l Burhan ül Sıhhat-ı Turuk ül Hind. (Geometriye dair)
Risaletün fi Berahin İl Cebr ve Mukabele. (Cebir ve denklemlere dair)
Müşkilat’ül Hisab. (Aritmetiğe dair)
İlm-i Külliyat (Genel prensiplere dair)
Nevruzname (Takvim ve yılbaşı tespitine dair)
Risaletün fil İhtiyal li Marifet. (Altın ve gümüşten yapılmış bir cisimde altın ve gümüş miktarının bilinmesine dair. Almanya Gotha kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)
Risaletün fi Şerhi ma Eşkele min Musaderat (Öklid’in bir probleminin çözülmesi metoduna dair, Hollanda Leiden kütüphanesinde bir nüshası vardır. F. Woepcke fransızcaya çevirmiştir.)
Risaletün fi Vücud (Felsefede ontoloji bahsine dair. Britanya kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)
Muhtasarun fi’t Tabiiyat (Fizik ilimine dair.)
Risaletün fi’l Kevn vet Teklif (Felsefeye dair).
Levazim’ül Emkine (Meskûn yerlerin iklimi ve hava değişikliklerine dair)
Fil Cevab Selaseti Mesâil ve fi Keşfil Hicab (Üç meseleye cevap ve alemde zıtlığın zorunlu olduğuna dair)
Mizan’ül Hikem (Pırlantalı eşyaların taşlarını çıkarmadan kıymetini bulmanın yöntemine dair)
Abdurrahman’el Neseviye Cevab (Hak Teâlâ’nın alemleri yaratmasının ve insanları ibadetle yükümlü kılmasının hikmetine dair)
Nizamülmülk (Arkadaşı olan vezirin biyografisi)
Eş’arı bil Arabiyye (Arabça rûbaileri)
Fil Mutayat (İlim prensipleri)