Büyükçekmece belediye meclis toplantısında konuşan CHP Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi Gülcan Tekdemir Demirkan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe yönelik yaptığı konuşmasında, Eğer ben şu anda bu yerel meclisinde burada bu kürsüde bir kadın olarak ve bir meclis üyesi olarak bu konuşmayı yapabiliyorsam bu ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yapmış olduğu devrimler sayesindedir. Onun içindir ki biz Türk kadınları, bu devrimlere sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız diye konuştu.
CHP’li kadın meclis üyesi Tekdemir, Konuşmasının devamında Kadın çalışkandır, Kadın zekidir, Kadın üret gendir, Kadın yıkıcı değil yapıcıdır, Ayrıştırıcı değildir, Kadın vicdan sahibidir, Problem çözücüdür, Duygusal zekası empati yeteneğiyle gelişmiş tek varlık kadındır. Kadın her yerdeydi, Her yerde ve her yerde olmaya da devam edecek dedi.
“Hepimiz sorumluyuz”
CHP Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi Gülcan Tekdemir Demirkan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe yönelik yaptığı konuşmasında, Kadınlar gününün tarihçesinden bahsederek 8 Mart kadınlar günü, aslında Dünya kadın emekçi günüdür. Yıl 1857 yıl 2020 ve bu mücadele hala devam ediyor Peki neydi bu mücadele, bu talepler sıradan ve çok insani, Kadınların sömürülmediği, Kadınların şiddet görmediği, Kadınların öldürülmediği, Cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalktığı bir dünya ve bir ülke hepsi bu kadar. Taleplerin bu kadar insani olmasının ötesinde başka herhangi bir unsur içermeyen bu mücadele maalesef ki ülkemize de çok acı, çok vahim olaylara şahitlik yapmıştır. Bunlar bizim utanç tablomuzdur. Ve bunlardan hepimiz sorumluyuz. Oysaki kadın her yerdeydi. Her yerde ve her yerde olmaya da devam edecek. Örneğin kurtuluş savaşında, Kurtuluş savaşında kadınlarımızın, Analarımızın vermiş olduğu o mücadele yansınamaz. Gerek cephede, gerekse cephe gerisinde bu büyük kutsal mücadeleye her an destek olmuşlardır. Ve savaş bittikten sonra da ülkenin kalkınması için en ön saflarda yerlerini almışlardır. Ve o dönem bunu fark eden, fark edebilen Kadınları, Analarımızı, bizleri fark eden tek bir lider vardı. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü, Çünkü Mustafa Kemal Atatürk biliyordu ki Kadın çalışkandır, Kadın zekidir, Kadın üret gendir, Kadın yıkıcı değil yapıcıdır, Ayrıştırıcı değildir, Kadın vicdan sahibidir, Problem çözücüdür, Duygusal zekası empati yeteneğiyle gelişmiş tek varlık kadındır. Ama tabi ki kadınları fark etmeyen ülkelerde var bunları da hepimiz çok iyi biliyoruz. Örneğin Ortadoğu, çokta uzağa gitmemize gerek yok bundan daha birkaç yıl öncesine kadar Suudi Arabistan da kadınlara daha yeni tek başlarına araç kullanma hakkı verildi. Yine birkaç ay öncesine kadar İran da kadınlara, futbol müsabakası izleme hakkı verildi ama sadece kadınlar la ve yine Suudi Arabistan da bundan birkaç ay öncesine kadar Kadınlara Restauranta erkeklerle ayın kapıdan giriş hakkı, giriş izni verildi. Ben bir kadın olarak bunları buradan sizlere saymaktan utanıyorum. Ama bunlar maalesef acı gerçekler. Avrupa’nın o dönemde fark edemediğini Mustafa Kemal Atatürk fark etti ve 1934 yılında o kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verdi. Bu yüzdendir ki eğer ben şu anda bu yerel meclisinde burada bu kürsüde bir kadın olarak ve bir meclis üyesi olarak bu konuşmayı yapabiliyorsam bu ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yapmış olduğu devrimler sayesindedir. Biz Türk kadınları, bu devrimlere sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız ve sözlerimi buradan bir kez daha saygıyla andığımız Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle bitirmek istiyorum.
Bir toplum bir millet erkek ve kadın olmak üzere iki cins insandan oluşur. Mümkün müdür ki toplumun yarsı toprakta zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin mümkün değildir.